Yıllar önce gazeteci-yazar Mehmet Gündem’in, ülkemizin önemli iş insanlarından İshak Alaton’un yaşamını ve düşünce dünyasını ele aldığı “Lüzumsuz Adam – İshak Alaton” kitabını okumuştum. Kitap yalnızca bir biyografi değil, aynı zamanda bir iş, hayat ve insanlık rehberi niteliğinde.
Okurken altını çizdiğim ve her seferinde yeniden düşündüren bazı tespitleri, yazarın affına sığınarak ve kitabın mutlaka tamamının okunması gerektiğini hatırlatarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Alaton’un hayata bakışı, özellikle genç girişimciler ve iş dünyasında yol alanlar için bugün hâlâ son derece ilham verici.
“Hedefi belli olmayan yelkenliye hiçbir rüzgâr yardım edemez.
- İnsan kendine inanınca, kendini ikna edince yapamayacağı şey yok.
- Beni motive eden; bir, başka çarem yok diyebilmek, ikincisi yapabileceğime inanmak, üçüncüsü kararlı olmak, sebat etmek yani disiplin, dördüncüsü istediğim şey için çok çalışmayı göze almak, beşincisi de o işi başardığında bunun ileride hayatını nasıl etkileyeceğini görebilmeye çalışmak.
- Para kazanma yolunda bu paranın sana verdiği hudutlarla ve kısıtlamalarla düşüncelerini açıkça ve cesurca ifade edemeyecek bir noktaya gelirsen o paranın hiçbir kıymeti yok, çünkü o zaman kendi parasına esir olmuş bir adamsındır.
- Mensup olduğu toplumun çıkarına yarayacak bir fikir geliştiren insan, bu fikrini toplumuyla paylaşmaz ise bu insan ya bencildir ya tembeldir ya da korkaktır.
- İnsanlarla hep diyalog kurdum, onları anlamaya çalıştım, kimseyi yadırgamadım, ötekileştirmedim, kendimden uzaklaştırmadım ve zamanla herkesin dostluğunu kazandım, dolayısıyla hepsi bana yardımcı oldular.
- İnsan yaptığı işten heyecan duymuyorsa bir süre sonra işten soğumaya başlar.
- Dünyayı, hayatı, kendimizi anlamak için mekanik bilgi yetmiyor. Düşünsel bir seyahat lazım insana.
- Satmanın, pazarlamanın imal etmekten daha önemli olduğunu çok erken bir yaşta öğrendim.
- Bazı insanların önyargılarını kırmanın, çoğu zaman ölüyü diriltmek gibi biz faniler için imkânsız olduğu neticesine vardım.
- Buna değer mi demeyin sakın. Değer, çünkü başarmanın paradan daha önemli olduğu anlar vardır.
- Eğer iki insan her hususta tamamen aynı şekilde düşünüyorlarsa bir tanesi lüzumsuzdur.
- Yönetici, patron eğer kendini düşünür ve bencilleşirse uzun vadede kaybeder, çalışana yatırım yapan her zaman kazanır, bir fabrikada çalışan huzurluysa, patron da huzurlu olur, orada kalite de giderek artar.
- İnsan hata yapabilir, önemli olan kendisiyle yüzleşebilmesi ve arınma ihtiyacı duymasıdır.
- Yıllar sonra kendi felsefemi buldum, bu geçici hayatta kalıcı olmanın yollarını aradım. Başarının, zenginliğin beni tatmin etmediğini gördüm, saygınlık ve kalıcılık aradım.
- İnsanları birbirinden farklı kılan şey hayat yolculuğunda karşılaştıkları durumlarıdır. Bu bazen bir imkân ve fırsat olarak gelir, bazen de bir darbe, yıkım olarak gelir. Her ikisi de insanı sınar, birincisinde, hazırsan ve bekliyorsan önündeki yol aydınlanır, genişler, ufuklara doğru heyecanla büyük bir yolculuğa çıkarsın. İkincisinde ise, kaybetmeyi öğrenirsin, acı çekersin, aklın varsa kendini keşfedersin, sorgularsın ve çoklarının kaybettiği o dar yolda sen yine kazanırsın…
- Önemli olan uçmak ya da düşmek değil, önemli olan yaşadığının farkında olmak, düşünmek ve her şeye rağmen azimle yeniden başlama kararlılığından vazgeçmemek… Bu durumda insan daima kazanır.
- Başarısızlıktan da ders alarak başarının yollarını bulmak senin elinde. Yeter ki zaman içinde değişen şartlara uygun doğru kararları alarak ve sebat ederek çalış.
- Seni öldürmeyen yaralar, seni daha kuvvetli kılar.
- Yirmili yıllar tecrübe fakiridir, otuzlu-kırklı yaşlar öğrenme ve hata yapma yılları… Ellili-atmışlı yaşlar, kâmil ve verimli yaşlardır. İnsanın sadece kendi hatalarından ders alarak kâmil olma ihtimali çok kısıtlıdır. Bu nedenle etrafınızda hata yapanları yakından izleyin. Onların hatalarından ders çıkarın.
- Her durumda bir çıkar yol var, yeter ki insan pes etmesin.
- Allah, bir basamak bile merdiven indirmesin. Çünkü çıkmak kolay ama inmek çok kötü.
- İnsanın alıştıklarından bir adım geri gitmesi, insanın mutsuz olması için büyük nedendir.
- Azla yetinmek, çalışkan olmak, hiçbir şeyi küçümsememek, hiçbir şeyi hor görmemek gerek…
- Yaşamak dediğin, önce kendini sonra da insanları anlayabilmektir.
- Dostlarına, bir gün düşmanların olabilecekmiş gibi mesafeli davran, düşmanlarına da bir gün dostların olabilecekmiş gibi hoş görülü davran.
- Kimseyi tercihlerinden dolayı sorgulamam, bir yanlış yapsa da yüzüne vurmam, vurmadım da. Bilirim ki akıllı insan yanlışlarında da çok şey öğrenir. Hepimizin yanlış yapma özgürlüğü olmalıdır.
- Saygın bir ömür, zengin bir hayata tercih edilir.
- Yaşlılık günlerinde seni tatmin edecek paradan fazlasının hiçbir fonksiyonu yok, hatta yük oluyor sana. Fazla paranın zararı var, faydası yok neticesine vardım ben.” diyor.
Tüm bu tespitler arasında benim en çok üzerinde durduğum cümle ise şudur: “Mensup olduğu toplumun çıkarına yarayacak bir fikir geliştiren insan, bu fikrini toplumuyla paylaşmaz ise ya bencildir ya tembeldir ya da korkaktır.”
İş dünyamızın değerli isimlerinden Sayın Alaton’un bu sözü, sorumluluk bilinci taşıyan her bireyin kendine sorması gereken bir vicdan muhasebesidir diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla…
18.11.2025/Ankara
Hikmet ÖZKAN
hikmet@tokay.com.tr
